17 Mart 2017 Cuma

Çağlayandan- Komûs'a


Çağlayanda 'Deli Doktor'u görüp, hikayesini kısaca anlatıp çıktık. kahveye çok yakın bir açık hava sineması vardı. Dere kenarında, sivri sineklerin göz oyduğu küçük, Türk filmleri oynatan bir sinema..Kapısı sinema perdesinin içinde. Geç kalanlar girerken, film ortadan ikiye ayrılıyor, sonra birleşiyor ve devam ediyor film..
Onun yanında ünlü Kazım Paşa İlk okulu yer alıyor, Gök Meydan'a giden yokuşun başlangıcı burası oluyordu. 'Sinema Yokuşu'
Yokuşun sol tarafında Hastane binası ve resmi kurumlar yer alıyordu..Meydana ulaşıldığında, sağda askeri mahfel vardı...
Orta düzlükte eskiden Ermeni Mezarlığı olan yere toprak bir futbol sahası yapmışlardı. Şimdi yerinde 8 Ağustos stadı yer alıyormuş..Ben görmedim.
Sol tarafta çok ünlü tarihi bir yapı var...
'İhlâsiye Medresesi'..
Medresenin tam arkasında dar bir yol ve annemin amcalarından Marangoz Mevlüt'ün taştan yapılmış ve Ermeni'lerden ele geçirildiğini tahmin ettiğim meyve bahçeli evi yer alırdı.. Duvar duvara bitişik iki evdi..Biri de Abaro dedikleri bir adama aitti ve aralarında ev yüzünden bir dava sürüyordu.
.. Buradan ilerisi 'Komûs'tu...Yeşillik bağlık ve bostanlık bir yer...En ünlü ürünü de hıyardı...'Komûs Hıyarı'..
Amcalara misafir gittiğimde evin küçük kızı Dürdane ile Abaro'nun tarlasından hıyar çaldığımızı hatırlıyorum. El yordamıyla karanlıkta bulup kopardığımız nefis hıyarları.
Bahçede bir mezar vardı. Sorduğumda Dürdane
- Abaro'nun ölen karısına ait dedi...Biliyor musun Abaro bu gün genç ve güzel bir kadınla evlendi dedi.
Ertesi sabah, gerdekten çıkan Abaro mezarın başında dua ediyordu. Dürdane ve ablalarıyla çok gülmüştük..
Acaba, Allah senden razı olsun...Bebek gibi karım oldu .. İyi ki öldün mü diyordu diye..
Her iki bahçede de ceviz ağırlıklı meyve ağaçları vardı.
Gilyaz olarak söylenen kiraz, şilor ve salor...Bir de büyük dut ağacı..
Aynı zamanda bir mesire yeriydi Kom'us...
Komus'la ilgili bir de tekerleme yapılmıştır Bitlis'te...
Men Uro Puro, jimharlerin Şüküro pohçilerin Haso Fare evinin Faris heppi böyle kom oldox gettux Komus'e toye..
Kahve geldi yidox, pilav geldi iştox
Elimi atım cebime on pare geli lapıma.
Attım getti davulcunun define
Etti zıring.
Allah bereket versin Komus'un gıregirine.
Geldim eve termaş avrat küfte pişirmiş
Küfteyi yidim
Tırcigi atti
Kerani deldi
Çıhti kapiye.
Komüs'te düğünler de çok şatafatlı olur.
Çimenleri üzerinde davul zurna eşliğinde Bitlis Halayları çekilir. Muhteşem mutfağının en leziz yemeklerini yer katılanlar.
Bu oynanan oyunlar Ermeni'ler ile Kürt'lerin ortak oyunlarıdır...
Yazın damlarda yatarlar...
Sabaha karşı erkekler bahçeleri sulamaya giderler...
İlginç bir olay günümüze kadar taşınmıştır..
Evlerin birinde adam sulamaya gider..Hava hala karanlıktır.
Bir başkası çıkar dama . Karısının koynuna girer ve sessizce kadınla birlikte olur...
Adam gittikten sonra, sulamayı bitiren kocası gelir ve onun da canı karısını çeker..
Yanaşıp isteyince..Karısı biraz evvel birlikte olduk ya der..
Adam çok sinirlenir...Anlar..Ama iş işten geçmiştir artık..
Damın ucuna gelir...
Olanca gücüyle...
Ey ahali...
Yanlışlıkla xm xikenin xmını xikeyim diye bağırır...
Bitlis'te uzun yıllar anlatılan bu olay günümüze kadar gelmiştir.
Sözün özü Bitlis muhteşemdir...
Ve ben de bir Bitlis'liyim




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder